5 Nisan 2012 Perşembe
Hüzünlü...
Beklentilerimi sıfıra indirdiğim gün, mutlu olduğum gündür...
Peki bunu bilip de uygulayabilen var mı gerçekten?
Sadece bir sarılmanın yeteceği bazı anlar vardır, ama o da gelmez, bekler durursun. Sonra bunu beklediğini söylersin, sen sarılsaydın der... Ne söylesen kar etmez, anlamaz seni çünkü, senin açından hiç bir zaman bakmaz. Her zaman kendini haklı çıkarır, sarılmasını beklediğine pişman olursun, sözlerin gözyaşların öylece boğazında yumruk oluverir, öyle büyük bir yumruk ki yutkunamazsın, nefes alamazsın... "Bir daha senden birşey beklemiicem" diye bağıra çağıra sessiz cümleler kurarsın. Hayatını tek başına yaşamaya odaklanırsın, tüm sıkıntılarının altından tek başına kalkmaya çalışırsın. Yeri gelir herşeyi yaparsın, erkek gibi olmaya çalışırsın, olursun da, ama öyle bir an gelir ki duyguların coşar, kadınlığın fırlayıverir ilk çatlaktan, hem de tüm duvarları yıka yıka... Beklersin, ilgi beklersin, sevgi beklersin, o gün trafik kazası geçirmişsindir, gelsin sarılsın, "ucuz atlatmışsın" desin beklersin, ya da hiç bir şey olmamıştır ama keyfin kaçmıştır, gözünün içine baksın gülümsesin, derdini alsın diye beklersin. Gelmedikçe üzülürsün, üzüldükçe susarsın... Bunu anlamaz tavır yapıyorsun zanneder, her defasında anlatırsın, değişmez, hiç bir şey değişmez, ama sen yine ümitle beklersin...