26 Eylül 2012 Çarşamba

25 Eylül 2012 Salı

Keçe süslemeli bebek "body"si - Halil


Çalınmamasını ümit ederek yeni yaptığım bodynin fotoğrafını ekliyorum :)

Evet bu benim ilk body çalışmam, çok da acemi işi olmadı bence, hıı, fena değil diiimi :)) Şaka şaka burdan o kadar anlaşılıyor mu bilmem ama kendim yaptım diye demiyorum da, ben çok beğendim :))) Elime alıp alıp "amaaaaaaan, ne gaddaran datlısın seeeennnn" diye seviyorum :)

Ocakta doğacak yeğenime yapacaktım ilk, ama Halil bebeğe kısmetmiş. Diş pastasını keserken giymesi için sürpriz yapıldı annesine, gerçi siparişi veren Özge hanım, süpriz hazırlayıp dayanamayanlardan sanırım, çünkü resmini göndermiş bile :)) Bir de annesine taç yapacağım aynı temadan. O da yarına artık, bugünlük bu kadar yeter.

Hadi anacııım baaaaayyyyyssss :)))

24 Eylül 2012 Pazartesi

Kelebekli kapı süsü - Zehra Oylum


Zehra Oylum için annesiyle uzuuuuuuuuuuuun görüşmelerden sonra hazırladığım kelebekli kapı süsümüz kargolandı, bugün yerini bulur umarım. Perdeye asmak için de uç uç kelebekler hazırladık, pembeli morlu. Odası süslenince yerini bulmuş resimler de gelecek, onları da koyarım...

Bu sefer boyutları biraz daha büyüttük. Harfler 11-12 cm arası, kelebekler 14 cm, yazının üzerindeki kelebekler 3 cm, perdeye asılanlar 5 cm.

Tamamen bana ait bir tasarımdır, lütfen el emeğine saygı gösterelim ve resimleri izinsiz kullanarak haksız kazanç sağlayanlara izin vermeyelim...

23 Eylül 2012 Pazar

Yine hırsızlık!!

Rengim Design'ın uyarısı üzerine keşfettiğimiz iki facebook sayfası bizim resimlerimizi almış, üstelik üzerinde isimlerimiz dahi yazıyor, kendi yapıyormuş gibi satışa sunuyor. Artık terbiyesizliğin yüzsüzlüğün de bu kadarı fazla!!!!

Üstelik yorum yapınca da hemen uyanıp, yorumlara kapatıyorlar sayfalarını. Lütfen şikayet edin, facebook dikkate alıyor mu bilmem ama birileri birşey yapmalı !!

İyi o zaman, kendimize örnek aldığımız bütün yerli yabancı resimleri yerleştirelim sayfamıza, onlardan sipariş alalım, var mı böyle bir şey yaaa !!!!

Bu gidişle patent hakkı alıp, hepsine dava açacağım!!

https://www.facebook.com/Baby.garden.ae

https://www.facebook.com/pages/BABY-Street/131862980287232

Lütfen şikayet edin, yorum yazın, bizi destekleyin... 

19 Eylül 2012 Çarşamba

Bebek şekeri çalışmaları



























  
Geeel geeel, sipariş çalışmalarına geeeel :)) Aldığım kapı süsü siparişine bebek şekeri de eklemek için denemeler yapıyorum. Bakalım hangisi daha çok sevilecek... 

Ben kendi tercihimi söyleyeyim, sizi de yönlendireyim ;) ŞİŞKO TULUMu çok sevdim beeen :) Göbüşüne de danteli iliştiriverdik ki süslü olsun, adımıza yakışsın :))

Arkasında da tül içinde lavanta takılı. Yalnız elimdeki tül biraz irice delikliydi, lavantalar sallana sallana düştü içinden, bunlar sağ kalanlar ;) Sipariş netleştiğinde ince delikli tül tercih etmek lazım. İster magnet olarak, ister çubuğa takılarak, isterse asılacak şekilde kullanılabilir. 

Beğendiyseniz iletişelim :)

17 Eylül 2012 Pazartesi

Oya yapan bloggerlar aranmaktadır :)

Dikkat dikkat !! Tülbent kenarına oya işi yapan bloggerlar aranmaktadır. Bir tanıdığım için gerekiyor aslında, bir bildiğiniz varsa benimle iletişime geçerseniz sevinirim :)

14 Eylül 2012 Cuma

Bu da benim ilk mimim :)

Sevgili Pamuk Şeker beni mimlemiş, ilk defa mimlendiğim için acemisiyim, bakalım neler çıkacak :))

1. Günün nasıl geçti ?
Günüm çok sıkıcı geçti, bütün gün patladım sıkılmaktan, nefes alamadım artık daraldım. Bir an önce eve gitsem diye çatladım durdum. Evde yapılacak onlarca iş varken işyerinde olmak beni boğuyor :( 
Akşam kocacım beni dışarı çıkardı neyse ki, sıkıntımı anlayıp :) Yemek yedik, dolandık durduk, değişiklik oldu :) Ben evcimen bir insanım ne işim var kariyer peşinde ???

2. İsim vermeden bahset
Ortamın yıldızı olmaya çalışan, senin konuşmana bile fırsat bırakmayan, hep kendi dertlerinden, kendi yaptıklarından bahsetmelerinden haz etmiyorum şekerim ne yapayım :)))

3. Neden hep cam kenarı?
Yola bakıp hayallere dalmak için :)

4. Bugün kendin için ne yaptın?
Hımmm, sanırım pek birşey yapamadım. İşten eve döndüğümde ışıklar kapalı biraz müzik dinleyip kendime geldim. Sayılır mı :)))

5. Twitter ana sayfamda gözüme takılan?
Twitter kullanmıyorum canlarım :)

6. Düşün ki o bunu okuyacak...
Eyyyy bunu okuyan kişi, tek istediğim ilgi, ilgi, ilgi... Gerisi boş, bunu bir anlasan...

7. Kahkaha atmana neden olan karikatürler?
Yok sanırım :)

8. Klavyeye bakmadan birşeyler yaz
bugüm de bir virsetdi :)))    (bugün de bir bitseydi anlamında şeyttim) 

9. bir cümle düşün ve kelimelerin yerlerini değiştirerek yaz
var eve uykum istiyorum gitmek

10. Control+v yap
En mutlu olduğum zamanları yapıştıralım, hiç bitmesin :)


Evet mimimiz bu kadar, ilk başlar iyiydi de, sonrası pek sarmadı beni :) Bu saadet zincirine devam etmek isteyen soruları kopyalayıp cevaplayabilir :) Sevgiler...

13 Eylül 2012 Perşembe

Yeni keçe renklerim satışta :)



Yeni renklerimi tamamladım ve kartelamı yeniledim. Artık daha canlı, daha yumuşak, daha güzel keçeleri bu kodlarla sipariş verebilirsiniz :) 


Boyut: 25x50 cm
Fiyat: 1 TL

Göndermesi benden, kargo fiyatı sizden :)

İstediğiniz ebatlarda da kesilir. Sevgiler :)

10 Eylül 2012 Pazartesi

Mühendisler Şaşırmış Olmalı :))

Herşey bizim şirkette işe girmesiyle başladı, soğuk bir kış günüydü :)) Önce pek hazzetmedim, aaaa dedim ne kadar çabuk beni evine davet ediyo :p

Şaka şaka, pek bi kaynaştık kendisiyle, hatta kocamla tanıştırdı beni, kendi evlendi İzmir'e gitti, duramadı bizi de evlendirdi :)))

Evet sevgili Rüviciim senden bahsediyorum, seni çok özledim :((( Bak gözlerim doldu. Neden bütün sevdiğim arkadaşlarım başka şehre yerleşiyosunuz, benden mi kaçıyosunuz, neden yapayalnız bırakıyosunuz beni  ??????

Neyse duygusallıktan çıkalım. Bizim bu Rüvi, bir de güzel mi güzel, şirin mi şirin bir cimcime getirince dünyaya işi de bıraktı, mühendis anneliğe terfi etti :) Şimdi evde olan bu mühendis, evden de sıkıldı kendine hobi edindi. Pek de güzel oldu hani :)) Yaptıklarını bizimle paylaşması için kendisine bir de site açarsa ısrarlarım üzerine, tam süper olacak :)

İşte Rüvinin mühendislik çalışmaları :)







Bu da bizim cimcimemiz :)))  Burda biraz ciddi çıkmış, aslında hep güler yüzü. Ama iş yapıyoruz di mi burda, profosyonellik adına :))




 

Yeni keçeler :)

Yeni yeni rengarenk keçelerim geldi. Daha da gelecekler var, onları da alayım satış kartelamı yenileyeceğim. Eksiklerimi tamamlıyorum, üstüne yeni renkler de ekliyorum :)

Bunlar da sattıklarımdan bazıları. Hepsinin üstüne kodlarını etiketliyorum ki kolaylık olsun :) Bazı parçaları, elimde parça kalmaması için istenilen ölçüden daha büyük bırakıyorum. Resimlerdeki düzensizlik bu yüzden :)

Biri bana tuhafiyeci açsııııın, rengarenk bu keçeleri görmek bile insanın içini ısıtıyor. Kariyerimde büyük bir adım olacak, mühendislikten tuhafiyeciliğe geçiş :))) Amaç huzur değil mi...








7 Eylül 2012 Cuma

Kaçıp gidesim var


Bugün eve gitsem, ev boş olsa, bir ağlasam bir ağlasam.... Her ay istediğim birşey var, ama olmuyor. Belki de hayırlısı böyledir...

6 Eylül 2012 Perşembe

Hayırdır inşallah...

Sabah sabah güne böyle başlamak insanın gözünü korkutuyor. Bugün canını seven bana bulaşmasın...

Varan 1:

Dün gece kocam şehir dışında olduğu için, yatakta yayıla yayıla uyuma planı yapmıştım. Sen misin plan yapan !!!  Zaten herşey bununla başladı :(  Bütün gece dön sağa dön sola, kırk kere uyandım belki...

Varan 2:

Sonracıııma işe gitmeden önce halledeyim diye gittim bankaya, bankamatik sırasında bekle bekle, güneşin altında, ensemde yumurta pişerdi o derece piştim yani. Sonra sıra sana gelsin, kartı tak, sistem kapansın... Neyse ki kartı verdi :) İçerden çıkan memur da, "10 dakkadan önce açılmaz" deyince tuttum arabamın yolunu paşa paşa...

Varan 3:

O kadar yer varken arabamın arkasına teğet yerleşen ve içinde telefonuyla konuşan adamın benim aradan çıkamamam için kımıldamamasını saymıyorum bile :)

Varan 4:

Şirkete geldim efenim sağ salim, çay alayım dedim, onu da döktüm mü elime, elim de yandı mı bir güzel....

Varan 5:

Elimi soğuk suyun altına tutayım diye banyoya gireyim dedim, banyonun ışığı patlayıp sigorta atmasın mı bir de !!!!!!


Şimdilik bu kadar. E yeter di mi...  Saat daha 09:30...  Bugün bir bitseydi iyiydi :)

4 Eylül 2012 Salı

İncir Kuşları...

Piruze'nin ardından okudum bu kitabı. O zamanlar 11-12 yaşında olduğum için Bosna-Hersek savaşını hiç kavrayamamışım. Bu kitapla içine girdim resmen, tüylerim diken diken oldu. İnsanlık bu savaşa nasıl seyirci kalmış hala anlayamıyorum. Resmen bir vahşet, bir "soykırım" yaşanmış.

Kitabı ağlayarak okudum, yalnız olsaydım hıçkıra hıçkıra ağlardım şimdi. Hala etkisindeyim, ağlamak istiyorum :(( Irk ayrımı yapmazdım ama artık nefret ettiğim bir ırk var... Elimde olsa Boşnaklara yaptıklarının aynısını onlara yapacağım !!! Zaten bu aralar feminist duygularım coşmuş durumda, bu kitapla tavan yaptı artık !!!

Sinan Akyüz'ü tarihte yaşananları unutturmadığı için tebrik ediyorum...



Arka Kapak

Sinan Akyüz'den Yüreğinize Dokunacak Bir Kitap!

Boşnak Kızın Bir Solukta Okunan Gerçek Hikâyesi...

Çok satan romanlarıyla tanınan ve geniş okur kitlesine sahip yazar Sinan Akyüz yine ses getirecek son kitabıyla okurlarını selamlıyor. Alfa Yayınları'ndan çıkan İncir Kuşları'nda yazar, Bosnalı bir genç kız olan Suada'nın gerçek yaşamından yola çıkıyor. Okuru savaşın ve aşkın yakıcı gücüne tanıklığa davet ediyor.

Bosna tüm bilinmeyenleriyle ilk kez Sinan Akyüz kalemiyle yazıldı...

Sinan Akyüz dünyanın seyirci kaldığı bir soykırımı Suada'nın öyküsüyle yeniden gündeme getiriyor. Yakın tarihi edebiyatla buluşturan yazar, aşkın içinde "savaşı ve şiddeti", savaşın içinde de "aşkı ve inancı" ustalıkla harmanlıyor. Bu romanla Bosna Savaşı'nın bilinmeyen bambaşka bir yüzü gün ışığına çıkarken; kitap okuyucusuna sürpriz bir sonla veda ediyor.

Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hıristiyan Sırp'tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına âşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada'ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise "Kalbimde iki kişiye yer yok" cevabını almıştı.

Takvim yaprakları 6 Nisan 1992'yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere... Suada patlak veren savaşın estirdiği rüzgârda âdeta savrulan bir yaprak gibiydi. Savruldu, savruldu, savruldu.. Sonra da kader onu bir zamanlar 'hayır' dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış "Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?" demişti.

Modern zamanlarda Avrupa'da yaşanmış bir soykırımda, kadere inananların romanıdır İncir Kuşları...


Yazar:Sinan Akyüz

Sayfa Sayısı: 328
Baskı Yılı: 2012
Dili: Türkçe
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...