Yaz geldi bloglar sustu, herkes tatilde mi gerçekten :( Ya da sıcaklardan dolayı kollar kalkıp da bir iş üretemez mi olduk, hevesimiz kaçtı sanki :)
O zaman bu aralar okuduklarımızı, izlediklerimizi paylaşalım.
Debbie Macomber'in malum Küçük Mucizeler Dükkanı'nı okumayan kaldı mı? Kalmasın, herkes okusun...
Benim ruhen öylesine çökmüş bir dönemime denk geldi ki, 2 günde bitirdim kitabı. İlaç gibiydi, huzur doldum, gözlerimde yaşlarla okudum. 4 arkadaşın hikayeleri içimi sızlattı, tabi sonunun mutlu sonla bitmesi içimize su serpti :) Yoksa ağla ağla ne hale gelirdik...
Üstelik tam da işten ayrılma düşünceleri kafamın içinde bir o yana bir bu yana zıplayıp dururken, hatunun herşeyi silip yeni bir dükkan açması da bu kadar mı tesadüf olur arkadaş :))) Feyz almak lazım değil mi şimdi :))
...
Uzun zamandır ara verdiğimiz sinema seanslarımıza da çocuk filmlerimizle devam ettik bu aralar. Evde çocuk mocuk yok ama, biz animasyon filmlerini kaçırmıyoruz. Bu filmlerin çocuklar hangi esprisini anlıyor da gülüyor anlamış değilim, hep büyüklere yönelik muhabbetler. Gece geç saatte gidince çocuklar da olmadığı için hep büyükler oluyor zaten :)
İlk filmimiz Madagaskar 3. Bu serinin hepsi çok komikti zaten, ama özellikle bu son filmde gül gül öldük :))) Penguenler diğer filmlerde olduğu gibi burda da çok komikti, ama adanın kendi kendini kral eden tiplemesi Kral Julien bu kez başroldeydi bence, hele ki sirk ayısıyla olan ilişkisi hepimizi kırdı geçirdi :)) İzleyenlerin şu anda güldüğünü tahmin edebiliyorum. İzlemeyenler varsa bunu da kaçırmayın bence :)
...
Bir diğer filmimiz Buz Devri 4. Aslında beklediğim etkiyi yaratmadı bende. Gerçi salon çok güldü :)
Galiba filme girmeden önce eşimle yaşadığımız saçma sapan tatsızlık tadımızı kaçırdığı için ben keyif alamadım. Yine de diğer filmlerini izlediyseniz bunu da izleyin ki tamamlansın olay.
Çok keyif almadım dedim ama Sid yine başroldeydi kuşkusuz, keyfim olaydı ne gülerdim :))))
...
Veee son olarak dün akşam izlediğimiz Pamuk Prenses ve Avcı. Görsellik olarak ben çok beğendim, sahnelerdeki efektler hiç bilgisayar ortamında hazırlanmış gibi durmuyordu, gayet başarılıydı. Filiz bunu beğendi :)
Charlize Theron yine güzelliğini konuşturmuş. Ama iş güzelliğini filme katmakta kalmamış tabi, oyunculuğunu da beğendim. Diğer filmlerinden daha başarılı bir rol sergilemiş bence. Hollywood'un güzel kadınlarının sadece "hahah hihihih gülelim dans edelim biz hep güzel çıkalım" muhabbeti bu filmde yok. Oyunculuk ön planda. E kadın zaten güzel, diyecek laf yok...
Kristen Stewart da vampir serisinden çok farklı değildi aslında. Vampir serisi filmlerindeki tiklerini biraz azaltmış o kadar :) Yoksa yine boş boş bakan, konuşmayan bir ifadesi vardı. Sadece filmin sonuna doğru askerleri coşturan bir sahnesi var, onun dışında aman aman bir rolü yok. Ama prenses işte, napıcan :)))
Veee benim adamım, Chris Hemsworth... Thor filmiyle çok beğenmiştim zaten kendisini, ama orda devasa hayvansı vücudu konuşmuştu, burda duygusal yönünü de ön plana çıkarmış ve tabii ki çok da yakışmış... Filmin sonu biraz boş kaldı gibi, prensesle en azından bir sarılma bekledim, olmadı :(
Yine de kendisine burdan tebrik ve sevgilerimi sunuyorum :)))